Mayıs 7, 2024

Son Dakika Haberleri – Güncel Haberler

Gündemdeki haberler, güncel haberler, magazin, spor ve ekonomideki gelişmeler, yerel ve dünya haberleri Ulkugundem.com'da.

Görünce ‘Bunu Bir Yerden Hatırlıyorum’ Diyeceğiniz 10 Meşhur Tablo ve Gerçek Hikayeleri

8 min read
Görünce 'Bunu Bir Yerden Hatırlıyorum' Diyeceğiniz 10 Meşhur Tablo ve Gerçek Hikayeleri

Görünce 'Bunu Bir Yerden Hatırlıyorum' Diyeceğiniz 10 Meşhur Tablo ve Gerçek Hikayeleri

Sanat, çoğu zaman tenkidi gözle okunabilen bir şey. Bazen bir fotoğraf binlerce sözcüğe, suratlarca paragrafa kıymet olabiliyor. Ünlü tablolar ilk bakışta gösterdiklerinden çok daha derin anlamlar barındırabiliyor. Ancak kimi zaman tarihsel bilgimizin eksikliği, kimi zaman sanatçıyı tanımama gibi nedenlerle tabloların derin anlamlarını kaçırabiliyoruz. Gelin bu haberimizde tanınmış tablolara ve taşıdıkları anlamlara bakalım.

İçerikte yer alan tablolar:

Christina’s World Christina’nın Dünyası Arnolfini Portrait Arnolfini’nin Evlenmesi American Gothic Amerikan Gotiği Girl With A Pearl Earring İnci Küpeli Kız, Ophelia The Storm on the Sea of Galilee Celile Denizi’nde Fırtına Self-Portrait with Bandaged Ear Sargılı Kulak ile Otoportre Guernica The Scream Çığlık Salvator Mundi

Christina’s World Christina’nın Dünyası

christina'nın dünyası

Sanatçı: Andrew Wyeth Seneyi: 1948 Sergilendiği yer: New York Çağdaş Sanat Müzesi

Christina’nın Dünyası, doğumundan 70 yıl sonra bile sanat severleri büyülemeye devam ediyor. Tabloda yerde oturur gibi duran ve suratını göremediğimiz bayan, sanatçı Andrew Wyeth’in komşusu ve esin perisi olan Anna Christina Olson.

Olson’ın sanatçının esin perisi olduğunu söylememizin nedeni, Wyeth’in üç öteki tablosunda daha bayanı görmemiz. Olson gençken adalelerini etkileyen bir hastalığa tutulmuş. Bu surattan yürüme yetisini kaybetmiş. Tekerlekli sandalye kullanmayı da yalanlayan bayan, tıpkı tabloda görüldüğü gibi sürünerek hareket ediyormuş.

forrest gumpu

Forrest Gump, 1993

Yazlık evinin penceresinden dışarı bakarken kimi zaman tarlalarda çekilen komşusunu gören Wyeth, tablonun esinini buradan bulmuş. Tom Hanks’in tanınmış filmi Forrest Gump’ı izlediyseniz, Jenny’nin bir sahnede konuta döndüğünde kendini yere atıp Olson’ın pozunu tersten verdiğini fark etmiş olabilirsiniz.

Arnolfini Portrait Arnolfini’nin Evlenmesi

arnolfini

Sanatçı: Jan van Eyck Seneyi: 1434 Sergilendiği yer: National Gallery, Londra

Hollandalı üstat Jan van Eyck tarafından yapılan bu fotoğraftaki şık kıyafetli çiftin Brugge’de yaşayan varlıklı İtalyan Giovanni di Nicolao di Arnolfini ile eşi Costanza Trenta olduğu düşünülüyor. 

Konutlarında el ele alevlenmiş bu çift ve bulundukları etraf, 15. asır konutluluk rollerini simgeliyor. Hipotez edeceğiniz üzere 15. asır erkeklerin işe gidip para kazandığı, bayanların yalnızca konutla ilgili mesullüklerle meşgul olduğu bir yarıyıldı. Çiftin giydiği giysiler de sosyal statülerini ve zenginliklerini yansıtıyor. O zamanlarda kürk, oldukça lüks bir şeydi ve yasalar yalnızca yüksek kesimin kullanmasına izin veriyordu.

Van Eyck, tabloya dahil ettiği ufak ama tesirli ayrıntılarla çiftin bileklerine taktığı birbirinin benzersi altın ve gümüş bileklikler, kadının duvağının çevresindeki ayrıntılı operasyonalar, pencere kenarındaki pahalı portakallar eforlu iletiler veriyor. Tüm bu ayrıntılar, çiftin yalnızca zengin değil aynı zamanda paralarını bu biçimde bir sanat yapıtına tüketmeye karar verecek kadar eğitimli olduğunu gösteriyor.

American Gothic Amerikan Gotiği

amerikan gotiği

Sanatçı: Grant Wood Seneyi: 1930 Sergilendiği yer: Şikago Sanat Enstitüsü, Şikago

Bu tabloyu daha evvel görmüş olabilirsiniz zira en tanınmış Amerikan tablolarından biri. Grant Wood bu tablonun esinini ufak ahşap bir çiftlik konutu gördüğünde bulmuş. Uzun seneler esini Avrupa’da arayan sanatçı Grant Wood, kendisini şana kavuşturacak tablonun fikrini konuta döndüğünde bulabilmiş. Amerikan Gotiği, Büyük Buhran yarıyılında 1929-39 seneleri arasında yaşanan ve dünyanın tanık olduğu en makûs ekonomik çöküş çiftçi olmanın nasıl bir şey olduğunu betimliyor. Yaygın kanının aksine fotoğraftakiler karı-koca değil; baba ve kız.

Girl with a Pearl Earring İnci Küpeli Kız

inci küpeli kız

Sanatçı: Johannes Vermeer Seneyi: 1665 Sergilendiği yer: Mauritshuis, Hague

Vermeer’in İnci Küpeli Kız tablosu oldukça popüler ve sıkça karşımıza çıkan tablolardan biri. Tablodaki genç kadının kim olduğuna dair net bir bilgimiz yok. Sanatçının kızı ya da sevgilisi olduğu öne sürülüyor ama kesin olarak öğrenilmiyor.

Reelinde tabloda ehemmiyetli olan şahsın kim olduğu da değil. Karanlık ve flu bir arka tasarıya sahip olan tabloda ilk bakışta dikkati sürükleyen şey modelin bakışları, ifadesi, surat hatları. Modelin suratını yumuşak biçimde tasvir eden Vermeer’in figür oluşturmak için çizgilerden ziyade ışıktan yararlandığını görüyoruz. Aynı biçimde genç kadının dudaklarında ve küpesinde gördüğümüz yansımalar, farklı yüzeylerde ışığın tesirlerini göstermek için yapılmış. Dolayısıyla İnci Küpeli Kız, resimlenen şahsın kimliği değil sanatçının yetkinliğini göstermesi açısından ehemmiyet taşıyor.

Ophelia

ophelia

Sanatçı: Sir John Everett Millais Seneyi: 1851-52 Sergilendiği yer: Tate Britain, Londra

Britanyalı ressam Sir John Everett Millais tarafından yapılan bu tablo, William Shakespeare’in Hamlet oyunundaki Ophelia şahsiyetini Danimarka’daki bir akarsuda boğulmadan evvel şarkı söylerken tasvir ediyor.

Bu tablo, tabiatı olduğu gibi aktarabilme mevzusundaki galibiyeti; hoşluğu ve Salvador Dali, Peter Blake, John William Waterhouse gibi bir hayli ressamı etkilemesi açılarından ehemmiyetli.

The Storm on the Sea of Galilee Celile Denizi’nde Fırtına

celile denizi

Sanatçı: Rembrandt van Rijn Seneyi: 1633 Sergilendiği yer: Kayıp

Celile Denizi’nde Fırtına tablosu bir hayli açıdan enteresan bir tablo. Rembrandt’ın deniz manzarası resimlediği tek tablosu olma özelliğine sahip olan bu tablo, 1990 senesinde gizeme kadem bastı. Zira Amerika Birleşik Devletleri’de sergilendiği Isabella Stewart Gardner Müzesi’nden çalındı. Rembrandt’ın tanınmış tablosuyla beraber 12 tane daha yapıt çalınmıştı. Hadise, Amerika Birleşik Devletleri tarihindeki en büyük sanat yapıtı hırsızlığı olarak kaydolundu.

Bu tanınmış tablo, İncil’de geçen, Hz. İsa’nın Celile Denizi’nde yaşanan bir kasırgayı dindirme öyküsünü kitapta anlatıldığı gibi betimliyor.

Self-Portrait with Bandaged Ear Sargılı Kulak ile Otoportre

Bandajlı Kulak ile Otoportre

Sanatçı: Vincent van Gogh Seneyi: 1889 Sergilendiği yer: Courtauld Galerisi, Londra

Vincent van Gogh’un kendi sol kulağını kestiğini duymuşsunuzdur. Bu tabloda da ressamın kendi stüdyosunda otoportresini betimliyor. Ancak dikkat ederseniz tabloda van Gogh’un sol kulağının değil sağ kulağının sarılı olduğunu göreceksiniz. Bu, sanatçının çizim yaparken baktığı aynadaki yansımasının tersine dönmesiyle ilgili.

Guernica

guernica

Sanatçı: Pablo Picasso Seneyi: 1937 Sergilendiği yer: Kraliçe Sofia Milli Sanat Müzesi, Madrid

Sanat eleştirmenleri tarafından tarihin en sansasyonel savaş karşıtı tablolarından biri olarak değerlendirilen Guernica, Picasso’nun en tanınmış tablololarından biri. Picasso, Guernica’yı Nazi Almanyası ve İtalyan Faşizmi’nin İspanya’daki Guernica şehrini bombalaması üzerine yaptı. Siyah, beyaz ve gri renklerle oluşturulan tablo, şiddet ve kargaşanın insanlara ve hayvanlara yaşattığı tarif edilmez acıyı gözler önüne seriyor.

The Scream Çığlık

çığlık

Sanatçı: Edvard Munch Seneyi: 1893 Sergilendiği yer: Munch Müzesi, Oslo

Yaygın öğrenilen ismiyle Çığlık tablosu, çağdaş hayatın yarattığı fazla baskıya en ilkel tepkimiz olarak açıklanır. Norveçli ressam Edvard Munch, tablonun öyküsünü şu laflarla ifade ediyor:
“Bir akşam yolda yürüyordum. Bir yanımda şehir değişik yanımda fiyortlar vardı. Bitkin ve halsiz seziyordum. Durdum ve fiyortlara doğru baktım. Güneş batarken bulutların rengi kan kırmızısına dönüyordu. O an tabiatın içinden bir çığlık hissettim. Sanki o çığlığı gerçekten dinlemiştim. Bu fotoğrafı çizdim, bulutları da reel kan gibi çizdim.”

Bu tanınmış tablo da 1994 senesinde sergilendiği sanat galerisinden çalınmış ancak daha sonra bulunmuş. Mısırı Rembrand’ın Celile Denizi’nde Fırtına tablosunun başına.

Salvator Mundi

salvator mundi

Sanatçı: Leonardo da Vinci Seneyi: 1500 Sergilendiği yer: Hiçbir yer

‘Saviour of the World’ Dünyanın Kurtarıcısı ifadesinin Latincesi olan Salvator Mundi tablosuyla alakalı pek çok enteresan ayrıntı var. Öncelikle, tablonun 2017’de 450 milyon dolara satılarak tarihin en pahalı tablosu haline geldiğini söyleyelim. Tabloyu Leonardo da Vinci’nin yaptığı düşünülüyor ancak sanat dünyasında Salvator Mundi’nin Leonardeschi Leonardo da Vinci tesiriyle çalışan bir grup ressam tarafından yapıldığını düşünenlerin rakamı da azımsanamayacak kadar çok.

Tablonun 2018’de Louvre Abu Dhabi’de sergilenmeye başlanması tasarlanıyordu ancak açılış iptal edildi. Şu an Suudi Arabistan veliaht prensi Muhammed bin Selman’a ait olan tablonun bütün olarak nerede olduğu öğrenilmiyor. 2019’da çıkan bir haber, Muhammed bin Selman’ın lüks yatında saklandığını ve Al-Ula’da açılacak sanat merkezi için bekletildiğini öne sürmüştü. Yeniden 2019’dan bir habere göre tablo İsviçre’deki bir ambarda olabilir. Tabloda Hz. İsa, sağ eliyle haç işareti yapıp sol elinde Dünyanın Kurtarıcısı rolünü simgeleyen gökküreyi yakalıyor.

Kaynak: www.webtekno.com
URL: https://www.webtekno.com/meshur-tablolar-ve-anlamlari-h108823.html

Bir yanıt yazın