Mayıs 21, 2024

Son Dakika Haberleri – Güncel Haberler

Gündemdeki haberler, güncel haberler, magazin, spor ve ekonomideki gelişmeler, yerel ve dünya haberleri Ulkugundem.com'da.

‘Özışık’lar kim? Türkiye’deki ‘tetikçi gazetecilik’ tarihinde hatırı sayılır yerleri var.. İşte geçmişten bugüne kumpasları

12 min read
'Özışık'lar kim? Türkiye'deki 'tetikçi gazetecilik' tarihinde hatırı sayılır yerleri var.. İşte geçmişten bugüne kumpasları

'Özışık'lar kim? Türkiye'deki 'tetikçi gazetecilik' tarihinde hatırı sayılır yerleri var.. İşte geçmişten bugüne kumpasları

Silgeç Peker’in ifşa videolarını yayınladığı Hadi Özışık’ın ‘kirli sayfaları’ ortalığa saçıldı. Eski Başbakan Tansu Çiller döneminde de Özışık’ın ‘tetikçilik’ yaptığını kendisinin itiraf ettiği ortaya çıktı.

Organize suç teşkilatı elebaşı olduğu iddiasıyla operasyon düzenlenen Silgeç Peker’in açıklamalarının yankıları sürüyor. Peker’in videolarında yer verdiği açıklamalar gündemde yerini korurken “mafya-siyaset-devlet” ilişkisi iddiaları yeniden gündeme geldi. Peker’in yayınladığı her video ile kamuoyunda “90’lara mı döndük” tartışması alevlendi.

3 Kasım 1996’da meydana gelen Susurluk kazası ile “mafya-siyaset-devlet” ilişkisi ifşa olmuştu. Kazanın ardından Meclis’te Susurluk Komisyonu kurulmuş, rapor hazırlanmıştı.

Raporda, “Devlet içinde yapılanmış bir takım yanlış organizasyonların devlet ismina hareket ettiğini söyleyen, devlet ve kamu görevlileriyle siyasetçilerle işbirliği içinde kendince devleti sahiplenen, devleti yön veren devleti işlerini gördüğünü söyleyen bir ekip olduğu ortaya çıkmıştı. Bunun da devlette bir takım kamu görevlilerinin bilgisi dahilinde olduğu ortaya çıkmıştı.” ifadeleri yer almıştı.

Silgeç Peker’in dün yayınladığı videoda Hadi Özışık’la olan facetime görüşmesi vardı. Videoda Silgeç Peker, Süleyman Sreyli’nun kendisine uyguladığı ambargodan bahsederken Hadi Özışık’ın ise kendisine hak verdiği görülüyor. Bu arada Süleyman Özışık’ın da Süleyman Sreyli direktifiyle Silgeç Peker’in yanına görüşmeye gittiği iddia ediliyor.

90’lardaki Susurluk olayında da bugünkü yaşananlarda da Hadi Özışık gündemde. Özışık, 90’larda Susurluk olayında Tansu Çilleri aklamak için kitap dahi yazdı. Sonraki süreçte Çiller ailesi ile arası bozuldu ve itirafçı oldu. İtirafları kan donduran cinstendi.

İşte Hadi Özışık’ın Tansu Çilleri aklamak için yazdığı, “Tansu Çillere Karşı Kirli Sayfa” kitabı:

O dönemde Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de “Mafya, tarikat, siyaset” üçgenini “Azabır Özel Teşkilatı’ diye kitaplaştırmıştı.

Perinçek’in kitabında, Türkiye Büyük Millet Meclisi Susurluk Komisyonu’na sunulan dosya ve dokümanlar yer almıştı.

İşte o kitap:

Sözcü Yazarı Emin Çöaşan’ın Hürriyet’te yazdığı 2000’li senelerde Özışık 90’larda yaptığı tetikçiliği sanki itiraf ediyordu.

Çölaşan, 5 Ağustos 2000’de Hürriyet’te “Okuyunuz bakalım Tansu Hanım!” başlıklı yazısında, “Çiller Ailesi ismina yayın yapan, onlara karşı olan herkesle birlikte çocuklarına ve karılarına da terbiyesizce, ana avrat smetheden, yalan ve kötüle üreten Öncü isimli bir gazete ve BTV isimli bir televizyon kanalı vardı.

Bu iki kuruluş hakkında suratlarca dava açıldı. Davalar kazanıldı, Yargıtay tarafından onanıp kesinleşti. Bunların trilyonluk tazminat borçları birikti. Çiller son seçimde bozguna uğradı. İşte bu düzeyde bunlar hem gazeteyi, hem de televizyonu kapayıp ‘‘Hadi bize eyvallah’’ dediler.

Bu konuyu burada kezlerce yazdım ve sorumlusunun Tansu-Özer ikşehrisi olduğunu vurguladım. Tansu Hanım telefon etti, ‘‘Ben o gazeteyi okumazdım, televizyonu izlemezdim. Haberim dahi yoktu’’ diyerek beş yaşında çocuğun dahi yutmayacağı masallar anlatmaya kalkıştı.” bilgilerini verdi.

Çölaşan, “Şimdi sizi bir internet haber sitesine davet ediyorum:

‘‘www.internethaber.com’’ diyerek yazısında Özışık’ın itiraflarına yer verdi.

İşte Çölaşan’ın yazısındaki o kısım:

O dönemde Öncü’de köşe yazarı, BTV’de haber müdürü olarak görev yapan Hadi Özışık orada yaşadıklarını açıklıyor:

‘‘Öncü Gazetesi’nin koridorları her gün Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Arslan’ın ‘‘Yaz 1 milyarlık bir haber’’ sözleriyle yankılanıyordu. Öncü’nün en ucuz tazminat haberi 1 milyar liralıktı. Bunun üzerindeki daha fazla tazminatı gerektirecek haberler için Mehmet Göktürk’ün onayı gerekiyordu.

Göktürk’ün emir aldığı kişi ise Özer Çiller’den başkası değildi.’’

Bunları şimdi itiraf eden Hadi Özışık haber sitesinde anlatmaya devam ediyor:

‘‘Öncü’de gazeteler okunmak için okunmuyordu. Bakalım bugün kim Çiller aleyhine yazmış düşüncesiyle bir çırpıda taranıyor, aleyhte yazanlar tek tek kâğıda dökülüyordu. Emin Çölaşan’ın köşe yazısı okunuyordu ilkin. Fatih Altaylı, Tufan Türenç, Hıncal Uluç, Şakir Süter, Ertuğrul Özkök, Güngör Mengi ve öteki aleyhte yazanlar da arkadan geliyordu.

– Vay şerefsiz, yaktım seni!

Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Arslan hemen telefona sarılıyordu:

– Ağabey, Emin fena geçirmiş, haberin olsun. Bir de Tufan Türenç yazmış ağabey.

Arslan’ın ağabey dediği kişi, bir üst katta bulunan genel müdür yardımcısı Mehmet Göktürk’tü. Göktürk’ün yanıtı ilginçti:

– Yaaa, fena geçirmiş. Az önce patron da Özer aradı. Ben geleceğim alta.

Bir süre sonra Göktürk alta inecek, patrondan Özer’den gelen yönergeler değerlendirilecek.

Gazetenin sorumlu Yazıişleri Müdürü Gül Demirbaş’ı çağıran Ahmet Arslan şöyle diyordu:

– Şu Emin’i iyice oku ve ona göre bir yazı yaz. Hakaret 1 milyar liralık olsun. Emir yukarıdan…’’

Bizlere senelerce böyle smethettiler. Analarımıza, karılarımıza, çocuklarımıza da smethettiler. Erkekleri eşcinsel, kisminları orospu yaptılar!

Davalar açtık, hepsini kazandık ve sonra tüydüler.

Bunları yazınca Tansu Çiller beni arayıp ‘‘Valla benim haberim yoktu’’ diyor ve ekliyor:

‘‘Sayın Çölaşan geçmişi unutalım. Biz yeni bir beyaz sayfa açtık.’’

İyi ama geçmişteki o pis, kapkara sayfaları ne yapacağız?

O iğrenç küfür ve kötüleler sen ve kocan ismina yağdırılırdı. Senin kocan onların binasını ziyaret eder, yönergeler verirdi. Hatta gazetede isimsiz yazılar yazar, televizyonda altyazı geçirirdi. Natürel ki bütün bunları yaparken ismini gizlerdi.

Zannetmesinler ki biz bu Sülün Osman yöntemini unutacağız ve işin peşini bırakacağız.

İşte bakınız, çözülmeler başladı. O bünyenin ta göbeğinde olan Hadi Özışık artık itiraf ediyor ve o haber sitesinde daha pek çok şey açıklayacağını söylüyor.

Tansu Çiller her şeyi inkâr ederken, Öncü’nün köşe yazarı, BTV’nin haber müdürü Özışık gerçekleri kamuyonuna aktarıyor. Dün kendisiyle konuştum. ‘‘Biz de onların kazığını yedik’’ dedi ve anlattı:

‘‘Yasal haklarımızdan bir kuruş vermeden hepimizi kapının önüne koydular. Hepimize borçları var. Ama örneğin Liboş’un karısı Canan Barlas’a 25 milyar lira verdiler. Şimdi aramızda örgütleniyoruz. Özer Çiller’i topluca mahkemeye vereceğiz.’’

Peki Tansu-Özer ikşehrisi bu işlerin içinde miydi?

‘‘Elbette içindeydi. Örneğin ben BTV’de Meral Akşener’le canlı yayın yaparken Tansu Çiller emir verip yayını kestirdi. Ama yukarıda Allah var, bir gün de Bekir Altınok’u çağırıp çok sövüyorsunuz diye fırça attı. Özer Çiller ise işin her aşamasında vardı. Emirler ondan alınırdı ama ismini sarihe çıkarmazdı.’’

İnsanların haysiyetine acımasızca saldıran o tetikazabır şimdi nerede? Hepsi tarla faresi gibi toz oldu.

Bu ülkede başbakanlık yapmış birinin bu terbiyesizliği inkara yeltenmesi ayıptır.

Bu işler öyle ‘‘Biz şimdi beyaz sayfa açtık, geçmişi unutalım’’ demekle unutulmuyor.

Başkalarını öğrenmem ama ben unutmayacağım. Bir gün özür dileyecek.

PEKİ KİM BU ÖZIŞIKLAR?

Hadi Özışık, Kars’ta gazetecilik eğitimi almadan yerel Hüryurt isimli gazetede mesleğe başladı. İstanbulda sıvacılık ve boyacılık işi yapan üç kardeşini de mesleğe soktu. 
Eski Eriştirme Bakanı hemşehrisi Ahmet Arslan döneminde bakanlığa bağlı şirketlerin ve Cinsk Telekomun reklam planlama ve pazarlama işini aldılar.  

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin eski yönetminin hortum bağladığı kurumlar arasında yer aldılar. 

Süleyman Özışık’ın ismi bir çok kirli operasyona karıştı Şimdi Cinskiye Gazetesi köşe yazarı. Mehmet Özışık, Didim Belediye Başkanı’na kumpas ktümördü suçüstü yakalandı. İsimleri hep kumpaslarla anıldı.

CHP’Lİ BAŞKANA TECAVÜZ KUMPASININ DETAYLARI

2014 yerel seçimlerinde Didim Belediye Başkanlığına seçilen Ahmet Deniz Atabay’ın göreve başlamasıyla birlikte bir önceki dönemde bilgilen imara aykırı bina ruhsatını iptal etmesiyle başlayan süreçte Ahmet Deniz Atabay’ın önce konutu kurşunlanmış daha sonra kızı kaçırılmaya çalışılmış ve bu süreç muhtelif tehdit, kötüle ve şantajlarla bugüne kadar gelmişti. Son olarak da Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay’ın kendisinden iş isteyen kismina cinsel istismarda bulunduğu kumpası patlak vermişti.

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Rektörü Osman Selçuk Aldemir’e yönelik kumpas ve şantaj iddiasıyla haklarında soruşturma açılarak gözaltına alınan Aydın Gazeteciler Toplumu eski Başkanı Suat Deniz, eşi Ayla Ekin Deniz ve onlarla birlikte hareket ettiği tespit edilen gazeteci Mehmet Özışık’ın, Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay’e yönelik tecavüz iddialarında da birlikte hareket ettiklerine ortaya çıktı.

Özışık kardeşler ihbarı yapan ve yayınladıkları videoda sadece sesini verdikleri belediye başkanı tarafından cinsel istismara uğradığı iddia edilen kisminın kimliğini ısrarla saklamıştı. İsmini sakladıkları kisminın aynı soruşturmada kuşkulu olan Ayla Ekin Deniz ve eşinin sahibi olduğu ‘’beklenegazete’’ de köşe yazarıydı.

AYRICA AYLA EKİN DENİZ’İN KAÇAK OTELİN AÇILIŞ TÖRENİNDE SUNUCULUK YAPTIĞI ÖĞRENİLMİŞTİ

S.T’nin avukatının ise, Özışık kardeşlerin, hiç tanımadıklarına dair şeref yemini etmesine karşın Didim’de kaldıkları otelin de sahibi olan ve Didim Belediye Başkanı Atabay ile kaçak yapı nedeniyle 6 seneye yakın zamandır gayret eden iş adamı Ahmet Orak’ın da avukatı olan Av. Murat Sultansu olduğu öğrenilmişti.

YİNE ŞEREF YEMİNİ ETMİŞLERDİ

Mehmet Özışık, kardeşi Süleyman Özışık ile birlikte, Didim Belediyesi tarafından 15 kez mühürlenen binanın sahibi Ahmet Orak’la ilişkşehri olmakla ve onun ismina Didim Belediye Başkanı Atabay’a şantaj yapmakla suçlanmış, Özışık kardeşler ise hiçbir ilişkilerinin olmadığını şeref yemini ederek yalanlamışlardı.

Yayınlarında Ahmet Orak’ı tanımadıklarına yönelik şerefleri, haysiyetleri üzerine yemin eden Mehmet Özışık’ın kanunsuz otelin sahibi Ahmet Orak ile can ciğer kuzu sarması denilebilecek görüntüleri ortaya çıkmıştı.

Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay’ın kanunsuz olması gerekçesiyle geçit vermediği yasadışı otelde toplanan Özışık kardeşler ve Ahmet Orak’ın, Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay ile alakalı kurulan kumpasın detaylarını konuştukları belirtilmişti.

KIRMIZI ÇANTADA PARA MI VARDI?

Didim’de Ahmet Orak’a ait, rant oteli olarak anılan Maril Resort Otel’de toplanan Mehmet Özışık, yandaş gazeteci Süleyman Özışık ve Ahmet Orak’ın Başkan Atabay’a yönelik kirli senaryoyu sürdürme konusunda görüştükleri, otomobile konan kırmızı çantanın içinde de para olduğu iddia edilmişti.

FETÖ SEVDASI

Özışık ailesi senelerce FETÖ ile de iyi geçindi. Kumpas döneminde yakın ilişkiler içerisinde olundu. Fethullah Gülen’i metheden sözler sarf ettiler. FETÖ’cü isimlere sahip çıktılar. Ancak FETÖ’cüler tasfiye edilince de AKP’ye eskisinden daha yakın durdular.

Süleyman Sreyli ile uzun senelerden beri dostlar, yakın ilişki içerisindeler. Hatta, Silgeç Peker gibi Hadi Özışık’a koruma polisi tahsis edildiği, Özışık’ın ‘çakarlı taşıt’ ile dolaştığı iddia ediliyor.

Özışık, geçtiğimiz aylarda Bakan Sreyli için, “bana makam taşıtı verdi, iyi ücret verdi” ifadelerini kullanmıştı.

GEZİ’DE ÇİRKİN KÖTÜLE

Fakat Özışık’ın en korkunç işlerinden biri de Gezi döneminde yaptığı bu haber olabilir. Haberde yaşlı bir kismina Geziciler’in yaslak attığı, hatta ve hatta cinsel saldırıda bulunduğunu ima eden bir görsel yer aldı. Özışık, beklediği infial gerçekleşmediğinden olsa gerek bu haberi kısa süre sonra sşehirdi.

DİN ÜZERİNDEN HEDEF GÖSTERME

Sanatçı Halil Sezai’nin komşusuyla yaptığı kavga videosunun kesilmiş haliyle yayınlayıp, sanatçıyı din üzerinden hedef göstermesi de yine Hadi Özışık’la alakalı korkunç iddialardan.

MANSUR YAVAŞ VE MERAL AKŞENER HEDEFİNDE: SİSTEMATİK SALDIRI

YouTube kanalından özellikle Mansur Yavaş ile alakalı sistematik karalama kampanyası yapması da en bilinen özelliklerinden. Sadece Mansur Yavaş için değil, Meral Akşener için de bu cins iddiaları konuşmak konusunda da oldukça çabalı.

KRTTB.com.tr

Kaynak: www.patronlardunyasi.com
URL: https://www.patronlardunyasi.com/haber/-Ozisik-lar-kim-Turkiye-deki-tetikci-gazetecilik-tarihinde-hatiri-sayilir-yerleri-var-Iste-gecmisten-bugune-kumpaslari/250592

Bir yanıt yazın